Alerji Nedir? En Sık Görülen Alerjiler, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
Alerji, bağışıklık sisteminin genellikle zararsız olan maddelere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu maddeler, alerjen olarak adlandırılır ve polen, hayvan tüyü, gıda maddeleri gibi çeşitli kaynaklardan gelebilir. Alerjiler, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Bu makalede, en sık görülen alerji türleri, belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi verilecektir. Alerji ile ilgili farkındalık, belirtileri erken tanıma ve uygun tedaviye yönlendirme açısından önemlidir.
İçindekiler
Alerji Nedir?
Alerji vücudun bazı maddelere karşı aşırı hassasiyet göstermesidir. Alerjik durumlarda vücudumuzun savunma sistemi fazla çalışır. Polenler, kedi köpek gibi hayvan tüyleri, günlük yaşamda sıkça kullanılan kimyasallar, penisilin gibi bazı ilaçlar, tozlar, akarlar, bazı gıdalar ve böcek ısırıkları alerjiye neden olabilir.
Vücudumuz bu maddeleri yabancı madde olarak görür ve tepki verir. Alerjilere sebep olan maddelere alerjen denir.
Saman nezlesi de denilen mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım, alerjik dermatit (egzama), ürtiker (kurdeşen) ve alerjik konjonktivit şekillerinde karşımıza çıkabilir.
Polen adı verilen, çiçek tozları, ilkbaharda çiçek ve ağaçların çiçek açması ile beraber havaya karışır.
Polenlere karşı oluşan saman nezlesine mevsimsel alerjik rinit adı verilir. Sadece belli dönemlerde, ilkbaharda görülür.
Yıl boyunca devam eden alerjilerde ev tozu akarları, gıdalar veya kimyasal maddeler akla gelmelidir.
Alerji Nedenleri ve Belirtileri
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)
Mevsimsel veya uzun süreli olmak üzere başlıca iki tipi vardır. Mevsimsel tipi polenlerin en yoğun olduğu ilk bahar aylarında görülür. Polenlere veya dış etkenlere karşı bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi ile gelişir. Uzun süreli saman nezlesi tipinde ise ev tozu, akar, hayvan teması, sigara dumanı ve küf alerjiye neden olmaktadır.
Hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı, gözlerde kızarma ve yaşarma görülür. Gözlerde kızarıklık ve sulanma olması alerjik konjonktivittir. Bünyesi daha hassas olan kişilerde alerjik astıma kadar gidebilir. Hatta solunum sıkıntısı ile birlikte ölüme kadar gidebilir. Hastalık şiddeti her insanda farklı olabilir.
Ürtiker (Kurdeşen)
Kurdeşen, döküntülü yaraları herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkar. Kırmızı, kabarık deri döküntüleri görülür. Şiddetli kaşıntı mevcuttur. Kabarıklıklar üzerine basınca sönerler.
Alerjik Dermatit (Egzama, Atopik Dermatit)
Deride kaşıntı, kalınlaşma, çatlaklar ve kızarıklıklar olur. Çoğunlukla çocuklarda görülmekle birlikte yetişkinlerde de gelişebilir. Atopik dermatit egzamanın sık görülen şeklidir.
Egzaması olanlarda astım ve diğer alerjik hastalıklar daha sık görülür. El, yüz, boyun ve uzuvlarda daha sık görülür. Çocuklarda özellikle dirsek ve diz gibi kıvrımlı bölgelerde görülür. Kuru cildin kaşınmasıyla yaralar açılabilir ve mikrop kapabilir.
- Hacamat Nedir? Egzama Tedavisinde Faydalı Mıdır?
- Egzama (Atopik Dermatit) Tedavi Yöntemleri? Nasıl Teşhis Edilir?
- Egzama Hastalığı (Atopik Dermatit) Nedir? Belirtileri ve Nedenleri
- Egzama Nedir? Belirtileri ve Nedenleri? Tedavisi için 13 Doğal Çözüm
Gıda Alerjisi
Belli bir gıda yendikten sonra bulantı, kusma, karında gaz, şişkinlik ve karın ağrıları şeklinde seyreder.
- Gıda Alerjisi mi? Gıda İntoleransı mı? Nedirler ve Farkları
- Besin Alerjisi Giderek Yaygınlaşıyor
- Gıda Alerjisi Nedir? En Yaygın Görülen 8 Gıda Alerjisi
Alerji ve Tıbbi Tedavi
Tedavide ilk yapılması gereken, alerjiye sebep olan maddelerden uzaklaşmaktır. İlaç tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar, antihistaminiklerdir.
Örneğin loratadin, setirizin, desloratadin gibi ilaçlar verilir.
Saman nezlesinde kortizonlu burun spreyleri kullanılır. Cilt bulguları için antihistaminik veya kortikosteroid içeren kremler/losyonlar kullanılır.
Egzama veya atopik dermatitte ultraviyole ışık tedavisi yararlı olabilir.
İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalara aşı tedavisi, yani immünoterapi uygulanır. Aşı tedavisinin planlanması için öncelikle alerjiye neden olan faktörün çeşitli testlerle aranması gereklidir.
Aşı tedavisinde, alerjiye sebep olan madde seyreltilmiş dozlarda aşı şeklinde deri altına verilir. Uzun bir süre zarfında aşılar tekrarlanır. Böylece vücudun o maddeyi tanıması sağlanır.
Alerji ve Beslenme Değişiklikleri
- Süt Alerjisi
- Yumurta Alerjisi
- Fıstık, Ceviz ve Badem Alerjisi
- Soya Alerjisi
- Buğday alerjisi
- Balık Alerjisi
- Glüten Alerjisi
Süt Alerjisi
Çocuklarda en çok görülen gıda alerjisidir. Büyüme çağında çocukların ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin çoğu süt tarafından karşılanır. Protein, kalsiyum, D vitamini, A vitamini, B12 vitamini, riboflavin ve fosfor bu besin maddelerinin başında gelir.
Süt alerjisi olan çocuklarda sütün yerini tutabilecek diğer besin öğeleri seçilir. Et, tavuk, yumurta, balık, fındık, ceviz, bakliyat gibi gıdalar proteinden zengindir. Kalsiyum için sütün yerine bol miktarda kalsiyum içeren gıdaların tüketilmesi gereklidir. Bir fincan yeşil sebze, 100 gram sütteki kadar kalsiyum içerir.
Günlük 500 mg kalsiyum ihtiyacı olan bir çocuk günde en az 4 su bardağı yeşil sebze tüketmelidir. Çocukların bunu tüketmesi biraz zor olduğu için kalsiyum ile zenginleştirilmiş gıdaların etiketleri okunarak günlük ihtiyaçlar karşılanmalıdır.
Organik soya sütü, takviye edilmiş organik pirinç sütü, yulaf ve badem sütü alternatif kaynaklar olup, çocuk tüketebilirse kullanılabilir. Gıdanın etiketindeki protein içeriği değerlendirilmelidir. Yaklaşık 225 gram besinde 8 gram protein bulunması ihtiyaç için gereklidir. Kalsiyum takviyeli meyve suları da kalsiyum ihtiyacı için ek fayda sağlar.
- İnek Sütü, Bugüne Kadar Belirlenmiş En Başta Gelen “Kanserojen”
- Süt Alerjendir! Çocuklarınıza Yoğurt, Kefir Verin Ama Süt İçirmeyin
- 2 Bardak Süt Kadınlarda Kemik Kırığıyla Ölüm Riskini %21 Artıyor
Yumurta Alerjisi
Yumurta alerjisi olduğunda bütün yumurta çeşitleri tüketilmemelidir. Yumurtanın beyazında bulunan proteine alerji olsa bile, yumurta beyazında bulunan proteinin sarısından tamamen ayrılması teknik olarak mümkün değildir.
Yumurta demir, biotin, folik asit, pantotenik asit, riboflavin, selenyum, A Vitamini, D Vitamini, E Vitamini ve B12 vitamini gibi maddelerden yana zengindir. Protein ihtiyacı süt, et, tavuk, hindi, fındık, ceviz ve bakliyat gibi gıdalardan karşılanabilir. Folik asit bakliyat, meyve ve yeşil sebzelerde bolca bulunur.
Fıstık, Ceviz ve Badem Alerjisi
Bu besinler protein kaynağıdır. Niasin magnezyum, E Vitamini ve B6 vitamini, manganez, pantotenik asit, krom, folik asit, bakır ve biotinden zengindir. Bu besin maddeleri diğer gıdalardan karşılanmalıdır.
Soya Alerjisi
Soya, yüksek kalitedeki protein kaynağıdır. Tiamin, riboflavin, demir, fosfor, magnezyum, kalsiyum, çinko ve B6 vitamininden zengindir. Meyve, sebze, takviye edilmiş tahıl ürünleri ve diğer protein kaynakları tüketilebilir.
Buğday alerjisi
Buğday alerjisi de sık görülmektedir. Mısır, pirinç, arpa, çavdar ve yulaf gibi besinler tahıl grubunda olup daha az alerjiye neden olurlar.
Alerji kaynağı iyi belirlendikten sonra onu içermeyen tahıl ürünlerinin tüketilmesi gereklidir.
Buğday sıklıkla birçok tahıla karışabildiği için dikkat edilmelidir. Tahıllar özellikle demir ve B vitaminleri ile takviye edildiğinde çok iyi bir besin öğesidir.
- Multipl Skleroz (MS),Buğday ve Geçirgen/Sızdıran Bağırsak İlişkisi
- Diyabet (Şeker Hastalığı) Neden Artıyor? Diyabet ve Buğday İlişkisi
- Buğday – Diyabet İlişkisi. Obezlikten Diyabet Hastalığına Geçiş
- Buğday Oyunları ve Şeker Hastalığı. Buğday ve Çölyak Hastalığı
Balık Alerjisi
Balık, protein, niasin, B6 Vitamini, B12 Vitamini, A Vitamini ve E vitaminleri, fosfor, selenyum, magnezyum, demir ve çinkodan yana zengindir. Balık yerine et, bakliyat ve tahıl ürünlerinden besin öğeleri karşılanmaktadır.
Glüten Alerjisi
Baş ağrısı, ishal, bulantı ve kusma yakınmalarına neden olan ve sıklıkla çocukluktan itibaren başlayan bir rahatsızlıktır. Çocuklarda açıklanamayan kilo kayıpları olması durumunda mutlaka araştırılmalıdır.
Eğer tanı konabilirse glütensiz beslenmeye geçilmesi kansızlık, diş minesi bozuklukları, boy kısalığı ve şişmanlık gelişmesi engellenebilir.
Glütensiz diyet ile bağırsak yakınmalarının yanı sıra otizmi düzelen vakalar olması nedeni ile önemli yarar sağlayabilir. Yetişkinlerde şişkinlik, ishal ve kabızlık gibi yakınmalara neden olabilir, tanısı zordur. Glütene karşı vücudun bağışıklık sisteminin verdiği şiddetli reaksiyon sonucu bağırsak hücrelerinin hasar gördüğü çölyak hastalığı gelişir.
Çölyak hastalığında bağırsaklardan emilen birçok maddenin eksikliği gelişir. Çölyak hastalığında glütenli gıdalar kesinlikle tüketilmemelidir. Çölyak hastalığı tanısı kan testi ile konabilmektedir.
Glüten içeren besinler
Buğday, arpa, bulgur, yulaf, çavdar, kuskus, makarna, irmik gibi gıdalarda glüten bulunur. Tavuk suyu, soya sosu, vejetaryen burger ve bira mayasında da glüten bulunur.
Glüten içermeyen besinler
Meyve ve sebzeler, fasulye, çekirdek, bakliyat, fındık, patates, yumurta, süt ürünleri, mısır, pirinç, balık, yağsız biftek ve tavuk gibi gıdalar glütensizdir. Karabuğday, kinoa, pirinç ve organik soya gibi gıdalarda glüten içermez.
Alerjik dermatit, atopik dermatit veya egzama gibi cilt hastalıklarında sıklıkla süt, yumurta, fıstık, ceviz ve badem gibi gıdalara karşı alerji olabildiğinden, buna dikkat edilmelidir. Eğer kişi bu gıdalardan birini aldığında yakınmalarında artış oluyorsa beslenme listesinden çıkarmalıdır.
Atopik dermatitin en sık nedenlerinden birisi, inek sütü alerjisidir. Atopik dermatit olanlarda diğer memeli hayvan sütlerinin kullanılması tercih edilebilir. İnek sütüne karşı atopik dermatit yalanması olan çocuklarda inek sütü yerine eşek sütü kullanılmasıyla atopik dermatit yakınmalarında belirgin düzelme elde edilmiştir.
Bu nedenle atopik dermatiti olan çocuklarda anne sütüne en yakın süt olan eşek sütünün tercih edilmesi yararlı olabilir. Keçi sütünün ise böyle bir yararı bulunmamaktadır. Ayrıca keçi sütünün tadı nedeni ile tüketimi daha zor olurken, eşek sütünde böyle bir sorunla karşılaşılmamaktadır.
- Glüten Sorununuz Aslında Glifosat’tan Kaynaklı Olabilir!
- Glüten intoleransı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
- Multipl Skleroz (MS),Buğday (Glüten) ve Sızdıran Bağırsak İlişkisi
- Otoimmün Hastalıklarda Glüteni Bırakmak İçin 3 Önemli Neden
- Dikkat! Sizde de “Gluten İntoleransı” Olabilir
- Gluten İntoleransı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Alerji ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Saman alerjisi veya alerjik rinitte bazı yaşam tarzı değişiklikleri, yakınmaları azaltır.
Saman alerjisi veya alerjik rinitte
- Mevsimsel alerjisi olanların atak dönemlerinde evlerinde vakit geçirmeleri ve pencereleri kapatmaları yararlıdır.
- Evde ve arabada filtreleri kontrolden geçirilmiş klima kullanılması,
- Çamaşırların dış ortamda kurutulmaması
- Dışarıdan gelindiğinde duş alıp kıyafetlerin değiştirilmesi
- Yatak odasında HEPA filtreli klima kullanılması önerilir.
Alerji, uzun süreli ortam içi alerjenlere bağlıysa;
- yastık ve yataklar toz ve akarlara karşı korumalı kılıfla kaplanmalı,
- Halı ve kilimler kaldırılmalı, çok sıcak su ile temizlenebilecek pürüzsüz döşemeler tercih edilmeli,
- Perde yerine cam içi jaluziler tercih edilmeli,
- Hayvanlar yatak odası dışında tutulmalı,
- Temizlik cihazlarının vakum sistemi HEPA filtreli olmalı,
- Hava temizleyicisi kullanılmalı,
- Yatak takımları ve içi doldurulmuş oyuncaklar haftada bir sıcak suyla yıkanmalıdır.
Gıda alerjisi olanlar
- Alerjiye neden olan gıdaları tüketmemelidir.
- Hazır gıdalar, etiketleri iyice okunduktan sonra tüketilmelidir.
- Dışarıda yemek yenecekse, görevli alerji ile ilgili uyarılmalı ve karışımlarda neler bulunduğu öğrenilmelidir.
Alerjik dermatit, atopik dermatit veya egzama gibi cilt hastalıkları
- stres,
- yün,
- sentetik ürün,
- parfüm,
- makyaj,
- toz,
- klorin,
- çözücü maddeler,
- sigara,
- sabun,
- sıcak,
- terleme,
- soğuk,
- kuru iklim,
- cilt kuruluğu
gibi faktörlerle tetiklenebilir. Kişiler, olası nedenler açısından kendilerini takip etmeli, tetikleyebilen faktörlerle temastan kaçınmalıdırlar.
- Havuzda veya banyoda uzun süre suyla temas etmek cildi kurutarak yakınmaları artırabilir.
- Sıcak suyla duş alınmalı, duş sonrasında kaliteli cilt nemlendirici ürünler kullanılmalı, nötr pH sabun ve şampuanlar tercih edilmeli,
- Sıkı, tüylü ve kaşındırıcı kıyafetler giyilmemelidir.
- Yoğun egzersiz ve aşırı terlemeden kaçınılmalıdır.
- Ciltteki lezyonlar kaybolana kadar, önerilen tıbbi tedavi gün atlamadan uygulanmalıdır.
- Mentol ve kâfur içeren losyonlar cildi rahatlatır.
- Tahriş etmeyen bir sabunla kaşıntılı saha yıkanarak temizlenmeli ve arkasından rahatlatıcı krem-losyon uygulanmalıdır.
- Stresten kaçınmalı, sağlıklı beslenmeli ve hafif egzersizler tercih edilmelidir.
Alerji ve Önerilen Besin Takviyeleri
- Bitkisel Steroller ve Sterolinler (Bitkisel Yağlar)
- Probiyotikler
- Kuersetin
- E Vitamini
- Spirulina
- C Vitamini
Bitkisel Steroller ve Sterolinler (Bitkisel Yağlar)
Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olmaktadır. Günde 3 kez 1 kapsül alınması önerilir.
Probiyotikler
Vücudun dost bakterisi olup atopik dermatit yakınmalarını ve polen alerjisini azaltmada yardımcı olduğu gösterilmiştir.
Gebelik esnasında probiyotik verilmesi atopik dermatit gelişme sıklığını azaltırken, diğer alerjik yakınmalara etkisi bulunmamaktadır.
- Kefir mi? Yoğurt mu? Araştırmalara Göre Kefirin Faydaları
- Kefir Nedir? Kefirin Faydaları ve Kefir Nasıl Yapılır?
- Kefir: Sağlığa Faydaları, Zararları ve Kefir Nasıl Yapılır?
- Kombu Çayı: Faydaları ve Zararları |Kombu Çayı İçmenin 7 Faydası
- Kombucha Çayı’nın İnanılmaz Faydaları
Polen alerjisine bağlı alerjik riniti olan çocuklara polen mevsimine girilirken 4 ay boyunca günde bir kapsül probiyotik bakterileri içeren kapsül verilmiş ve probiyotik almayan çocuklara göre burna ait alerjik yakınmaların azaltıldığı gösterilmiştir. Günde 1-3 kapsül alınması önerilir.
- Probiyotikler Nedir? Probiyotik Besinler, Takviyeler ve Faydaları
- Kvass Pancar: Kanserle Mücadelede Faydalı Probiyotik İçecek
- Probiyotikler Bağırsak Kanserine Karşı. Bağırsaklar İçin 5 Öneri
- Probiyotikler ve Diyabet. Probiyotikler Şeker Hastalığını Engelliyor
Kuersetin
Antihistaminik özellikleri olan flavonoit yapısında maddedir. Suda çözünen kuersetin (WSQ), ağız yoluyla 3 gün boyunca günde 2 gram alındığında nikele bağlı gelişen kontakt dermatit yakınmalarını ve ışığa karşı cilt hassasiyetini (fotosensitivite) azaltmaktadır.
Özellikle tedavilere az yanıt veren kaşıntı yakınmalarda oldukça yararlıdır. Günde 3 kez 500 mg içeren kapsül veya tablet formunun alınması önerilir.
Histamin üretimini azaltmaya destek olabilir. Kuersetin ile birlikte etkisinin arttığı görülmüştür. Günde 1000 mg C vitamini takviyesi alınması önerilir.
E Vitamini
Alerjik yanıtı ve burun yakınmalarını (burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, burunda kaşıntı vb) azaltmaya destek olmaktadır. Günlük dozu 400 IU’dur.
- E Vitamini (Tokoferol) Faydaları, Kaynakları ve Yan Etkileri
- E Vitamini’nin Sağlığa ve Cilde Faydaları
Spirulina
Mavi-yeşil alg olup alerjik reaksiyonlara karşı yararlı olabilmektedir.
Alerji yakınmalarını başlatan histamin salınımını engeller ve özellikle alerjik rinit yakınmalarına karşı fayda sağlayabilir. Alerjik rinit yakınması olanlarda günde 2.000 mg spirulina alınmasıyla alerjik rinit yakınmalarının plasebo alanlara göre belirgin şekilde daha az olduğu gösterilmiştir.
- Spirulina Nedir? Spirulina Asrın Gıdası Olmaya Devam Ediyor
- Spirulina’nın Sağlığa Faydaları ve Zararları
C Vitamini
Egzersize bağlı astım atağı olan kişilerde egzersizden 2 hafta önce günde 1.500-2.000 mg C vitamini başlanmasıyla egzersizle gelişen solunum testindeki bozulmayı azaltmakta, yakınmaları iyileştirmektedir.
Soğuk ile tetiklenen astımı olanlarda kışın günde 1 -5 gram arasında değişen dozlarda C vitamini alınmasıyla astım yakınmalarında azalma olabilmekte ve nefesle alman kortizon ilacı dozunda azalma sağlanabilmektedir.
- C Vitamini: Bulunan Gıdalar, Eksiklik Belirtileri ve Sağlık Faydaları
- Yüksek Doz C Vitamini ve Kanser
Alerji ve Önerilen Bitkisel İçerikli Takviyeler
- Isırgan (Urtica dioica)
- Kekik Çayı
- Okaliptüs Yaprağı
- Çin Geveni (Astragalus membranaceus)
- Palamut
- Isırgan Otu
- Tinospora Cordifolia
Isırgan (Urtica dioica)
Gün içinde kuru kök ekstresi içeren prepa- ratlardan 0.6-2.1 g, sm ekstresinden ise 2-6 mİ kullandmas. önerdtr Ayrıca 100 mg .sırgan kökü ekstresi, 50 mg mürvereksiresi, 5(Img bromelain, 50mg zencefil, 31.5 mg zerdeça, ni ve 75 mg kuersetinden oluşan Allergforte isimli bir preparat da alerjik rinitte destekleyici tedavi amacıyla önerilir.
Kekik Çayı
Güçlü antimikrobiyal özelliktedir. Bronşları ve sinüsleri rahatlatır. 1 çay kaşığı kurutulmuş kekiği 1 fincan kaynar su içine eklenir ve ağzı kapalı olarak 5 dakika demlenir. Süzülür ve günde 3-5 defa 1 çay fincanı kadar içilir.
ilgili yazı: Kekik: Dertlere Deva Bitki, Kekik Yağı ve Kekik Suyunun Faydaları
Okaliptüs Yaprağı
Burun tıkanıklığı ve burun akıntısına karşı kaynar suya okaliptüs yaprakları veya uçucu yağ damlaları ilave edilerek hazırlanan buğu yöntemiyle kullanılır.
Dahilen de çayından boğaz mukozasında gelişen iltihabı iyileştirici olarak yararlanılır. 1.5-2 gram bitki 1 çay fincanı kaynar su içine konur ve ağzı kapalı olarak 10 dakika bekletilir. Süzülüp günde 3 defa 1 çay fincanı içilmesi önerilir.
Çin Geveni (Astragalus membranaceus)
Burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerjik rinit semptomlarını azaltmaya destek olarak günde 2 kez 160 mg geven ekstresi (%40 polisakkarit içeren) önerilmektedir.
Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç alanların, romatoid artrit veya Crohn hastalığı olanların doktorlarına danışmadan kullanmamaları gereklidir.
Palamut
Alerjik rinit tedavisinde randomize 6 çalışmanın 3’ünde palamut ekstraktının ilaçlar kadar etkili olduğu gösterilmiştir. Palamut ekstraktının önerilen maksimum günlük dozu 500 mg’dır.
Çalışmalarda, 12-16 haftalık kullanımın emniyetli olduğu gösterilmekle birlikte daha uzun kullanılması ilgili bilgi bulunmamaktadır. Hamile ve emziren kadınlarda, küçük çocuklarda, yeterli bilgi olmadığı için kullanılmamalıdır.
Uzun süreli kullanım için pirolizidin içermeyen ürünler seçilmelidir. Pirolizidin içermeyen, 7.5 mg petasin içeren 50 mg palamut esktraktından günde 2-3 tablet 4 ay kullanılabilmektedir. Meşe yaprakları, kabukları ve palamutları 15 dakika kaynatılarak elde edilen su banyodan sonra egzama bölgelerine uygulanarak yarar elde edilebilir.
Isırgan Otu
Ülkemizde alerjik rinit yakınmalarında en çok kullanılan doğal ürünler ısırgan otu, siyah mürver ve spirulinadır. Alerjik riniti olan 69 hastaya günlük 600 mg dondurularak kurutulmuş ısırgan otu yaprağının verilmesi ile hastaların çoğunda yakınmalarda düzelme elde edilmiştir.
Hamile ve emziren kadınlarda, küçük çocuklarda, kullanımıyla ilgili yeterli bilgi olmadığından kullanılmamalıdır. Bir tatlı kaşığı ısırgan otu yaprağı bir bardak kaynamış suda 10 dakika demlenip süzülerek sabah ve akşam 4-6 hafta içilebilir.
Tinospora Cordifolia
Hindistan bitkisi olup 300 mg tinospora ekstraktı içeren tabletin günde 3 defa birer tablet, 8 hafta kullanılmasıyla, yakınmalarda plaseboya göre yüksek oranda iyileşme elde edildiği gösterilmiştir.
Türkiye Alerji İstatistikleri ve Bilimsel Çalışmalar
İstatistikler
Türkiye’de alerji, özellikle çocuklar arasında yaygın bir sağlık sorunudur. Yapılan araştırmalar, çocukların %20-30’unun çeşitli alerjik reaksiyonlarla karşılaştığını göstermektedir. Erişkinlerde ise bu oran %15-20 civarındadır. Alerjik rinit, astım ve gıda alerjileri en sık görülen alerji türleri arasında yer almaktadır.
Bilimsel Çalışmalar
- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi: Alerjik hastalıkların prevalansı ve risk faktörleri üzerine yapılan çalışmalar, çocuklarda alerjik rinit ve astım oranlarının yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Hacettepe Üniversitesi
- Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği: Gıda alerjileri ve çevresel alerjenler üzerine yapılan araştırmalar, Türkiye’de alerjik hastalıkların artış eğiliminde olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği
- İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi: Alerji tedavi yöntemleri ve yeni tedavi yaklaşımları üzerine yapılan çalışmalar, immünoterapinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu göstermektedir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
Bu kaynaklar, Türkiye’de alerjilerin yaygınlığını ve tedavi yöntemlerini anlamak için önemli bilgiler sunmaktadır.