Rahatsızlıklar

Mide Ülseri Nedir? Mide Ülseri Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi Nedir?

Çalışmalar, yalnızca ABD’de her yıl yaklaşık 500.000 yeni mide ülseri vakasının rapor edildiğini ve yaklaşık 5 milyon kişinin mide ülserinden etkilendiğini göstermektedir. Ek olarak, 10 yetişkinden biri hayatlarının bir kısmında ülser problemi yaşamaktadır.

Uzun yıllar boyunca, yalnızca yüksek miktarda stresin, mide asidi üretimini artırarak mide ülseri oluşumuna neden olabileceği düşünülürdü. Fakat 1980’lerde, anti-enflamatuar ilaçların (aspirin gibi NSAID’ler) sık kullanılmasının, kötü bir yaşam tarzının ve özellikle de Helicobacter pylori bakterisinin (H. pylori) neden olduğu bir tür bakteriyel enfeksiyon olduğunu gösteren araştırmalar yapıldı.

Lancet’te yayınlanan bir makaleye göre, H. pylori enfeksiyonu ve peptik ülser hastalıklarının prevalansı (Prevalans, prevalans hızı veya prevalans oranı, belirli bir nüfusta, belirli bir zaman dilimi içerisinde, çalışma kapsamında yer alan, belirli bir hastalık veya hastalıklara sahip tüm olguların oranıdır.), yirmi yıl öncesine kıyasla önemli ölçüde daha az yaygın.


Mide Ülseri Nedir?

Mide ülseri

Mide ülseri (genellikle peptik ülser olarak adlandırılır), sindirim sisteminin iç yüzeyinde gelişen ağrılı yaralardır.

Genellikle midede oluşurlar, ancak bazen ince bağırsakta (özellikle duodenum adı verilen bir kısım) veya yemek borusunda da gelişebilir.

Mide Ülseri Neden Olur?

Ülser, aşırı mide asitleri, bakteri, ilaç veya diğer “toksinlerin” herhangi bir kombinasyonunun; mukozaya, mideye bağlanan dokuya, ince bağırsak kısımlarına ve diğer organlara zarar verdiğinde ve küçük açılmalara neden olduğunda oluşur. Mukoza normalde parçacıkların sızmasını önler.

Mide ülseri

Ülser, hidroklorik asit ve pepsin (proteinleri sindiren bir tür sindirim enzimi) gastrointestinal sistem zarının bölümlerini oluşturur ve tahrip eder.

Mide genellikle, mide astarı ile mide içindeki asitler arasında tampon görevi görmesi beklenen kalın bir mukus tabaka oluşturarak asiti / pepsini yönetir. Mukus tabakası genellikle, mide astarını tamir etmeye, kan dolaşımını sürdürmeye ve hücresel yenileme işlemlerini gerçekleştirmeye yardımcı olan bazı kimyasallar üretir.

Ancak bu süreç bazen düzgün işlemez ve gastrointestinal sistem kanalının astarı küçük yaralar (ülserler) oluşturarak açığa çıkabilir.

Mide asiti tüketilen yiyeceklerdeki besinleri parçalamak için kullanıldığı gibi, yiyecekler midenizdeki asidi geçici olarak uzaklaştırır. Ancak, yiyeceğiniz sindirildikten sonra, asit bir kez daha midede birikirse ülserin “ham bazı” açığa çıkar ve açılır. Bu, bazen çok güçlü olan bir yanma ve acı hissine neden olur.

Mide ülseri tamamen kaybolur mu?

Araştırmalar, beslenmenizde değişiklikler yaparak, stresi ve iltihabı azaltarak, mide ülseri geçirme ihtimalini azaltmanıza yardımcı olabileceğini göstermektedir. Ülseriniz varsa, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlarla iyileşme şansı da oldukça yüksektir.


Peptik Ülser Tarihi

On yıllardır, mide ülseri “psikosomatik” olarak kabul edilirdi, yüksek stresli yaşam tarzı sebep olarak görülürdü.

peptik ülser

Doktorlar, çok sayıda sigara içen, uykusuz kalan ve çok çalışan iş insanlarında ki ülser oranlarını belirlemek için çalışmalar yapmaya başladılar ve hayvan çalışmaları da ülserin strese bağlı olduğunu doğruladı.

Ancak yüksek miktarda mide asidi üreten sıçanlar, anti-asit beslediklerinde mide ülseri semptomlarında azalma yaşadılar. Bu nedenle ülser için, kronik stres ve mide asidinde ki artış arasında bir bağlantı kurdular.

Daha sonra Helicobacter pylori adında bir bakterinin ülserlerden muzdarip hemen hemen herkeste olduğu görülmüştür. Ayrıca aileler arasında genetik olarak aktarıldığı tespit edildi ve mide kanseri de dahil olmak üzere diğer sindirim bozukluklarına da bağlı olduğu anlaşıldı. H. pylori’yi öldürmek için hastalara verilen ilaçlar ve antibiyotiklerle ülserin kısa süreli tedavisi sağlandı.

Ülser tedavisinde H. pylori’yi öldürmek için antibiyotik reçete etmek yerine daha az riskli asit düşürücü ilaçlar, yaşam tarzı ve beslenme değişiklikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. H. pylori ile mücadelede kullanılan antibiyotikler bakterileri azaltmak için kısa süreli etkili olsalar da, ülserin tekrarlama riski bulunmaktadır.


Mide Ülseri Çeşitleri

Ülser, yemek borusu, mide ve duodenum (oniki parmak bağırsağı) da dahil olmak üzere gastrointestinal sistemin çeşitli bölgelerinde gelişebilir.

Popüler inanışın aksine, araştırmalar erkeklerin mide ülseri de dahil olmak üzere herhangi bir türden daha sık duodenal ülser geliştirdiğini göstermektedir. Kadınlar için bunun tersi geçerlidir: Daha fazla mide ülserinden muzdariptirler.

Birçok doktor, mide ülserlerini basitçe peptik ülserler olarak adlandırır.

Duodenal Ülserler

Duodenum, ince bağırsağın yaklaşık 10 inç uzunluğundaki proksimal kısmıdır ve safra içerdiğinden dolayı yiyeceklerin sindiriminde önemli bir rol oynar.

Safra kanalı ve pankreas kanalı duodenal içine boşalır, böylece safra üretimi vücutta olan diğer şeylere cevap olarak değiştiğinde tıkanabilir veya dilate edilebilir.

Özofagus Ülserleri

Yemek borunuzda midenizin hemen üstünde gelişen, yani ağzınızdan sindirim organlarınıza yiyecek taşıyan tüp, peptik ülserdir.

Kanama Ülserleri

Çözülmemiş ülserler diğer komplikasyonlara neden olan, kanamaya sebep olabilir. Kanama ülserleri en tehlikeli ülser olarak kabul edilir.

İç kanama geçirdikten sonra, midenizde veya ince bağırsaklarınızda çatlak bir kan damarı olduğunda ülsere de katkıda bulunabilir.

Gastrik Ülserler

Bazı ülserlerde, mide asidinin gastro kanalını kaplaması üzerindeki etkilerini değiştirerek, mide suyunun hiperakidite miktarında bir artış vardır.

Genel olarak, gastrik ülser, mide ülseri oluşumuna yol açan mide zarındaki küçük açıklıkları tanımlayan bir isimdir.


Mide Ülseri Belirtileri

Şaşırtıcı bir şekilde, Amerikan Tıp Dergisi’nde yayınlanan 2019 makalesine göre, peptik ülserlere sahip bulunan kişilerin yaklaşık üçte ikisi asemptomatiktir.

Mide ülseri belirtileri

Mide ülseri ne kadar ciddidir?

Ülser belirtileri sadece acı verici değildir, aynı zamanda enfeksiyonlara, iştahta değişikliklere ve devam eden bulantı / kusma gibi komplikasyonlara da yol açabilir.

Ülserler bir dizi belirtiye neden olabilir, bazıları daha hafif ve hızlı bir şekilde geçerken, bazıları daha uzun süreli ve daha ağrılı olabilir.

Mide Ülseri Belirtileri Nelerdir?

  • Şişkinlik dahil olmak üzere karın ağrıları ve yanma hissi (özellikle yemek yedikten sonra, göbek ile göğüs kemiği arasında)
  • Kusarken veya tuvalete giderken kanama
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Koyu dışkı
  • İştahsızlık ve vücut ağırlığındaki değişiklikler
  • Ağrı nedeniyle uyku sorunu
  • Mide ekşimesi, asit reflü, yanma hissi gibi diğer sindirim şikayetleri
  • Organ astarının delinmesi riski (gastrointestinal sistem kanalının astarındaki küçük açıklıkları onarmak için acil ameliyat gerektiren yaşamı tehdit eden bir durum)
  • Dehidratasyon, halsizlik ve yorgunluk
  • İshal, diğer mide ülseri belirtileri başlamadan önce bile belirti olarak görülebilir.

Ülserler belirtilerinde duodenal ülserlerin yüzdesi daha yüksektir ve şiddetlenmesi daha belirgin ve acı vericidir.


Mide Ülseri Ne Kadar Sürede İyileşir?

Komplike olmayan gastrik ülserlerin iyileşmesi genellikle iki veya üç ay sürer. Duodenal ülserler mide ülserlerinden daha hızlı iyileşme eğilimindedir.

Çoğu ülser iyileşme yeteneğine sahipken, önlemler alınmadığı takdirde iyileşme zorlaşabilir.


Mide Ülseri Komplikasyonları

Araştırmalar, ülseri olan hastaların yaklaşık %35’inin, gastrointestinal sistem kanalının iç kısmının ve iç kanamanın ciddi şekilde perforasyon (içi boş bir organın anormal olarak açılması) şansı da dahil olmak üzere ani ağrı dışında başka komplikasyonlar yaşadığını da göstermektedir.

Ülser sıklıkla ağrılı olsa ve diğer sindirim semptomlarını tetiklese de, genellikle ölüm veya çok ciddi hastalıklar için büyük bir risk oluşturmaz. Cerrahi işleme ya da ciddi ilaç kullanımına gerek kalmadan ülserlerin yüksek bir yüzdesi (tüm vakaların %90’ına kadar) çözülebilir.

Peptik ülserler, özellikle karaciğer ve böbreklerle ilgili hastalıklar olmak üzere diğer hastalıklarda da rol oynayabilir. Mide ülseri, karaciğer sirozunda kanamaya neden olabilir ve kronik böbrek hastalığının da bir işareti olabilir.


Mide Ülseri Nedenleri

Ülserler çeşitli nedenlerle gelişebilir.

  • Helicobacter Pylori Bakterileri
  • Bazı İlaçların Uzun Süre Kullanımı
  • Zayıf Bağışıklık Sistemi
  • Kadın Olmak
  • Sigara içmek ve aşırı alkol kullanımı
  • Tümör
  • Kalıtsal
  • Yaşlılık

Helicobacter Pylori Bakterileri

Sindirim sisteminde enfeksiyona neden olan H. Pylori bakterilerinin peptik ülserin nedeni olduğuna inanılmaktadır. Bazı klinik çalışmaları H. pylori’nin mide ve duodenum ülseri olan yaşlı hastaların %60’ından fazlasında bulunduğunu göstermektedir.

Son zamanlarda, bir kişinin hijyen ve yaşam tarzının, H. pylori’nin bir soruna ve herhangi bir belirtiye neden olup olmayacağını, özellikle de bir kişinin ne kadar stres, iltihaplanma ve kirlenmiş gıda ve suya maruz kalması gibi faktörleri belirleyebileceği kabul edildi.

Parkinson Hastalığı Dergisi’nde yayınlanan 2018 incelemeyi içeren yeni araştırma, H. pylori ve Parkinson hastalığı arasında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor. Bazı araştırmalar, Parkinsonlu kişilerin, H. pylori ile enfekte olma ihtimalinin, parkinson olmayan insanlardan 1.5-3 kat daha fazla olduğunu göstermiştir.

Bazı İlaçların Uzun Süre Kullanımı

Uzun süreli nonsteroidal, antienflamatuar ilaçların veya reçetesiz ilaçların kullanımı (örneğin ibuprofen ve aspirin gibi aşırı dozda ilaç alabilen NSAID ağrı kesiciler).

Zayıf Bağışıklık Sistemi

Yüksek seviyede iltihaplanma, zayıf beslenme, yüksek miktarda stres ve diğer kötü yaşam tarzı alışkanlıklarının neden olduğu bitkin bir bağışıklık sistemine sahip olmak.

Kadın olmak

Genel olarak kadınların, reçetesiz satılan ilaçlar almaları durumunda, erkeklerden daha fazla ülser olması muhtemeldir.

Sigara içmek ve aşırı alkol kullanımı

Araştırmalar sigara içenlerin ülser oluşturma şansının iki katına çıktığını gösteriyor.

Tümör

Çok nadiren mide, bağırsaklarda veya pankreasta oluşan (tümörlü veya kanserli olmayan) bir tümörün büyümesi (her 1 milyon kişiden sadece birini etkiler. Zollinger-Ellison sendromu olarak bilinir).

Kalıtsal

Bazı araştırmalar, ailelerinde mide ülseri veya duodenum ülserine sahip kişilerin ülser yaşama ihtimalinin iki ile üç kat daha fazla olduğunu ve duodenum ülseri olan kişilerin yaklaşık %50 ile %60’ının aile öyküsünde olduğunu göstermektedir.

Yaşlılık

Ülser 55 ile 65 yaş arasında daha da sık görülür. İnsanlar yaşlandıkça, daha zayıf bağışıklık sistemine, mide zarına zarar veren ve “kanama ülseri” oluşumuna yol açabilecek H. pylori enfeksiyonları riskini artıran yüksek iltihaplanmaya eğilimlidirler.

Huzur evine kabul edilen yaşlı yetişkinlerin yaklaşık %17’sinin başvuru sırasında basınç ülserine sahip olduğunu ve riskin ikinci yıla kadar %21’e çıktığı (muhtemelen H. pylori bakterilerinin yayılmasından dolayı) bulundu.


Mide Ülseri Tanı ve Geleneksel Tedavisi

Mide ülseri olduğundan şüpheleniyorsanız, öncelikle ağrınızın diğer nedenlerini ekarte etmek için doktorunuza görünün. Mide ülseri teşhisi için doktorunuz, yemek borusu, mide ve ince bağırsakların iç astarını görmesini sağlayan bir endoskopi yapabilir. Teşhis doğrulandıktan sonra, tedavi seçenekleri başlayabilir.

Tedavi için öncelikle, doktorunuz tıbbi geçmişinize bakarak kan testi ile birlikte fizik muayene yapabilir, ayrıca geçmişte kullandığınız ilaçları sorabilir ve mide ülseri için röntgen çekebilir. H. pylori için kan testi yapılması, ayrıca H. pylori antijenlerinin varlığının araştırılması için üre nefes testi ve / veya dışkı testi yapılması, ülseri teşhis etmek için yaygın kullan yollardır.

Mide ülseri tedavisinin amacı, sindirim sistemindeki ağrı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olmak, bağışıklık sistemindeki H. pylori bakterileri ile savaşmak, komplikasyonları önlemek ve gelecekteki ülserlerin oluşma veya tekrar şansını azaltmaktır.

Mide Ülseri Geleneksel Tedavi Seçenekleri

  • NSAID, alkol ve sigara kullanımını durdurma.
  • Antasitler ve asit düşürücü ilaçlar. Anti-asit ilaçları, ağrıyı geçirmek ve hafifletmek için iki ile altı hafta boyunca kullanılabilir.
  • Doktorunuz ayrıca, mide asidini ve kabuklanmayı azaltmak için proton pompası inhibitörleri (PPI’ler), histamin blokerleri, Ranitidin gibi H2 reseptör antagonistleri veya koruyucu sukralfat (Karafat) gibi ülseri korumak için başka ilaçlar da önerebilir. Ancak, semptomlara her zaman uzun vadeli bir çözüm olmadığından ilaçlara güvenmek yerine doğal olarak uzun vadeli tedavi daha etkilidir.
  • Asit bloke edici ilaçlar ayrıca ciddi vakalarda intravenöz olarak da verilebilir.
  • Antibiyotikler bazen H.pylori’yi, asit baskılayıcı ilaçlarla birlikte yaklaşık iki ile sekiz hafta boyunca kontrol etmek için kullanılır. Bu kombinasyon bazen “üçlü terapi” veya “dörtlü terapi” olarak adlandırılır. Antibiyotikler yaklaşık iki ile üç hafta sonra alınması durdurulduktan sonra, asit bastırıcı ilaçlar sekiz haftaya kadar kullanılabilir.
  • Ülserden dolayı kanama şiddetli ise kan transfüzyonu kullanılır.
  • Nadiren, delikli veya kanamalı bir peptik ülseri tedavi etmek için ameliyat gerekebilir.

Mide Ülseri Doğal Tedavi Yöntemleri

H. Pylori Bakterisine Karşı Bağışıklığı Artırma

Birçok insan H. pylori bakterisini vücutlarında barındırır, ancak çok az sayıda H. pylori ile enfekte olmuş insan ülser geliştirme eğilimindedir.

Yüksek derecede enflamatuar bir yaşam tarzı, bağışıklık sistemini zayıflatır ve sindirim sistemini H. pylori bakterisinin neden olduğu bir enfeksiyona karşı duyarlı hale getirir. H. pylori’nin kendisi, mide ve ince bağırsakta iltihaplanmaya neden olarak kırılması zor bir kısır döngü yaratabilir.

H. pylori bakterisi

Araştırmalar, bugün ABD’deki kişilerin yüzde 30 ile 40’ının H. pylori enfeksiyonu geçirdiğini gösteriyor; Diğer araştırmalar H. pylori’nin duodenal ülserlerin yüzde 90’ından ve mide ülserlerinin yaklaşık yüzde 80’inden fazlasında bulunduğunu göstermektedir.

H. pylori, mide ve duodenumun (oniki parmak bağırsağı) astarını asitlerden koruyan mukoza kaplamasına zarar vererek ülser oluşumuna katkıda bulunur. Hasar gördüğü zaman, mide asidi hassas kaplamaya geçerek yanmaya ve tahrişe neden olur. H. pylori kirli su, yiyecek veya mutfak eşyaları, artı vücut sıvıları (tükürük gibi) yoluyla yayılabilir – ancak başka nedenlerle bağışıklığının düşük olduğu durumlarda ülser oluşması muhtemeldir.

Sigara içmek, yüksek miktarda alkol tüketimi, işlenmiş gıdalardan yüksek kötü beslenme, toksine maruz kalma ve sedanter yaşam tarzı(fiziksel aktivitenin olmadığı) gibi kötü yaşam tarzı alışkanlıklarını düzenleyip enflamasyona karşı koruma sağlayın; Bunlardan bazıları ülser tedavisini de zorlaştırabilir. Araştırmalar, sigara içmenin ülserin iyileşmesini zorlaştırdığını ve muhtemelen daha acı verici olduğunu göstermektedir.

Ayrıca ellerinizi sabun ve suyla sık sık yıkayarak ve tamamen pişirilmiş yiyecekler yiyerek de kendinizi H. pylori enfeksiyonundan koruyabilirsiniz.

NSAID Ağrı Giderici İlaçları Sınırlı Kullanımı

Her gün veya haftada birden fazla NSAID alan her yaşta insanın, mide ülseri ve mide ekşimesi geliştirmesi, NSAID’leri sık kullanmayan insanlara kıyasla daha fazladır.

NSAID’ler (ibuprofen veya Advil gibi), ateş, ağrı ve şişmeye neden olan her türlü durumu tedavi etmek için çok sık reçete edilir ve bazı insanlar kronik veya tekrarlayan ağrılarını (baş ağrısı, artrit gibi) kontrol altına almak için her gün bu ilaçları kullanırlar. Eklem ağrısı, PMS krampları, kas yırtılması, enfeksiyonlar, soğuk algınlığı vb. gibi durumlarda da tercih edilirler.

ağrı kesici ilaçlar

NSAID’ler sindirim enzimlerinin ve mide asitlerinin üretilme şeklini değiştirerek gastrointestinal sistemi etkiler.

Vücudunuzda ağrı, iltihap ve ateşlenmeyi sağlayan kimyasallar üreten iki enzim vardır.

NSAID’ler sadece bu enzimleri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda mideyi mide asidinden koruyan başka bir kimyasal maddenin üretimini de düşürür, NSAID’ler de genellikle ülserlere karşı koruyan bazı prostaglandinlerin oluşumunu engeller.

Yapabiliyorsanız, NSAID’leri almayı bırakın ya da en azından azaltmaya çalışın. Ağrınızı kontrol altına almak için doktorunuza diğer seçenekler hakkında danışın. Hala NSAID’lere ihtiyacınız varsa, tok karınla, daha düşük bir doz alın veya midenizi ve oniki parmak bağırsağınızı koruyabilecek ilaçlarla birlikte kullanın.

Stres Yönetimi

Tek başına stresin mide ülserlerine neden olduğu teorisi artık tam olarak desteklenmese de, stres ülserlerin gelişiminde hala rol oynayabilir ve durum hala biraz “psikosomatik” olarak kabul edilmektedir. Kronik stres yaşandığında, mide ülseri riski normal sindirim süreçlerinde yer alan güçlü bir “bağırsak beyin bağlantısı” olduğu için yükselir.

Beden algılanan tehditleri kolayca algılar ve sindirimi değiştirir, bu yüzden kaygı ve depresyon hastalarının çok yüksek bir yüzdesinde bir çeşit sindirim hastalığı veya şikayeti görülür.

Anksiyete ve yüksek stres oranları olan kişilerin, ülser olma ihtimalinin daha yüksek olduğu ve H. pylori’nin neden olduğu enfeksiyonlar daha sık görülür. Stres bağışıklık sistemini zayıflatır ve sindirimi kötüleştirir, böylece temas kurduğunuz çeşitli bakteri veya mikroplardan hasta olma olasılığını artırır.

Yüksek stresli zamanlarda vücut, yiyecekleri doğru şekilde sindirmek ve vücuda geçen mikroplardan korumaktan öte, diğer “hayat kurtarıcı” işlevleri yerine getirmek için enerjisini kullanır.

Meditasyon

Stresin daha iyi yönetilmesine yardımcı olmak için düzenli olarak egzersiz yapmak, meditasyon yapmak ya da şifa duası uygulamak, açık havada vakit geçirmek, iyi uyumak ve anksiyete için rahatlatıcı uçucu yağlar kullanmak gibi doğal stres gidericilerin avantajlarından yararlanın.

Mide Ülseri Diyeti

Çok sayıda paketlenmiş, işlenmiş yiyecek ve az sayıda taze yiyecek (sebze ve meyve gibi) içeren uygunsuz bir diyet, iltihaplanma ve bağışıklık fonksiyonlarını engelleyerek ülser riskini arttırır. Düzenli öğünleri atlamak ve günde yalnızca bir ile iki kez yemek, aynı anda çok miktarda yemek, bazı kişilerde rahatsızlık ve ülser semptomlarını daha da kötüleştirebilir.

Yiyeceklerin kendisi ülser oluşturmazken, bazı insanlar baharatlı yiyecekleri yemenin semptomlarını daha da kötüleştirdiğini fark eder (bu kişiye bağlıdır ve herkesi etkilemeyebilir).

Jackson Seigelbaum Gastroenteroloji Merkezi’ne göre, gastrik rahatsızlıklarla en sık ilişkili yiyecekler şunlardır:

  • Karabiber
  • Kırmızı ve acı biber, biber tozu
  • Kafein
  • Kafeinsiz kahve veya çay
  • Alkol
  • Kakao, çikolata ve gazlı içecekler
  • Turunçgiller ve meyve suları
  • Yağlı ve kızarmış yiyecekler
  • Domates ürünleri
  • Nane

Ülser bulantı ve kusmaya neden oluyorsa, elektrolit dengesizlikleri ve besin eksikliklerini önlemek önemlidir. Ağrılı ülseri olan bazı insanlar ağrıyı / yanmayı önlemek için genel olarak daha az yemeyi tercih ederler.

Ülserlerin kontrolüne yardımcı olmak için beslenme ile ilgili diğer ipuçları:

  • Sağlıklı kilonun korunması ve obezitenin önlenmesi
  • Reaksiyonlarınızı test etmek için yaygın mide tahriş edici maddelerden ve alerjilerden kaçınmak (glüten ve süt ürünleri gibi)
  • Aşırı alkol kullanımı ve sigarayı bırakma, çünkü alkol ve sigara, bağırsak zarını tahriş eder.
  • Gün boyunca daha küçük öğünler daha düzenli yemek
  • Çok sıcak yiyecek veya içeceklerden kaçınmak
  • Yatmadan önceki üç saat içerisinde yemek yememek

Mide Ülseri İçin Nihai Düşünceler

Tahminler, yalnızca ABD’de her yıl yaklaşık 500.000 yeni peptik ülser vakasının olduğunu ve dünyada yaklaşık 5 milyon kişinin etkilendiğini göstermektedir. Ek olarak, 10 yetişkinden biri bir noktada ülser geçirme eğilimindedir.

En sık görülen mide ülseri belirtileri karın ağrısı ve yanma hissi; kusarken veya tuvalete çıkarken kanama; mide bulantısı ve kusma; koyu dışkı; iştahsızlık ve vücut ağırlığındaki değişiklikler; ağrı nedeniyle uyku problemi; mide ekşimesi, asit reflü ve yanma hissi gibi diğer sindirim şikayetleri; organ astarının delinmesi riski; dehidratasyon, halsizlik ve yorgunluk.

Cerrahiye ya da ciddi ilaç kullanımına gerek kalmadan ülserlerin yüksek bir yüzdesi (tüm vakaların yüzde 90’ına kadar) çözülebilir.

Erkekler duodenum ülserleri geçirmeye daha yatkındır. Öte yandan, kadınlar için bunun tersi geçerlidir: Daha fazla mide ülseri ve daha az duodenum ülseri geliştirme eğilimindedirler. Genel olarak, kadınlar özellikle 70 yaşın üzerindeyken ve düzenli olarak reçetesiz satılan ilaçları kullanmaları durumunda, erkeklerden daha fazla ülser olması muhtemeldir.

Mide ülseri tedavileri şunları içerir: NSAID ağrı kesicilerin kullanımını sınırlamak, stresi yönetmek, bağışıklığı artırmak ve iltihaplanmayı kontrol etmek, düşük işlenmiş, besin yoğunluğu fazla olan bir bslenme tarzı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu