Rahatsızlıklar

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Düşük tansiyon, halk arasında düşük tansiyon, tıp dilinde ise hipotansiyon olarak tanımlanan hastalık, birçok sağlık sorununun habercisi olarak yaşanıyor olabilir. Ancak tansiyonu kabul edilebilir değerlerin altında olan, bu durumda her hangi bir şikayet yaşamadan hayatını sürdüren kişiler de vardır. Düşük tansiyonun vücut için bir sorun oluşturup oluşturmadığı yaşanan sinyallerden fark edilebilir.

Düşük Tansiyon Belirtileri

  • Göz kararması
  • Halsizlik
  • Sersemlik hali
  • Soluk yüz

Bazen üzülünce, uzun süre aç kalınca tansiyon düşüklüğü yaşanabilir. Bu durumda tansiyonun neden düştüğü bilinebilir ve bu tip tansiyon düşüklüğü günlük hayatta herkesin başına gelebilir. Fakat tansiyon sürekli düşüyor ve sık sık belirtiler yaşanıyorsa bu durumun neden kaynaklandığı araştırılmalıdır. Tansiyon düşüklüğü bazen kalp hastalıkları, vitamin eksikliği, vücudun susuz kalması, gebelik ve kansızlık gibi pek çok nedenden dolayı yaşanabilir.

Tansiyon düşüklüğü muayene sonucu tespit edilmişse genelde tedavi edilebilir. Tansiyon düşüklüğü her zaman çok ciddi sonuçlara neden olmasa da bazen tehlikenin habercisi olabilir. Tansiyonda yaşanan ciddi anlamda düşüşlerde vücut susuz kalarak hayati organlar zarar görebilir. Bu nedenle sık aralıklarla tekrarlayan tansiyon düşüklüğü mutlaka ciddiye alınarak uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Düşük Tansiyon ile ilgili yazdığımız bu yazılarımız ilginizi çekebilir:


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir?

hipotansiyon - düşük tansiyon

Kabul edilebilir tansiyon değerleri 120 / 80’dir. Şayet tansiyon ölçüldüğünde 90 / 60 çıkmışsa bu durumda büyük tansiyon 9 küçük tansiyon 6 olarak değerlendirilir ve tansiyon kabul edilebilir değerlerin altına düşmüştür. Tansiyon ölçümü yapıldığında tansiyon düşük çıkmışsa mutlaka bir sağlık sorunu varlığının belirtisi olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü bazı kişiler düşük tansiyon değerleri ile sağlıklı bir yaşam sürdürebilmektedir. Tansiyon düşüklüğü eğer bayılma, kalp atışlarında artış, kansızlık gibi şikayetlere yol açıyorsa mutlaka tedbir alınmalıdır.

Hipotansiyon

Tansiyon çok düştüğünde hayati organlara yeteri kadar oksijen ve besin taşınması mümkün olmaz. Bu gibi durumlarda bilinç kaybı gibi ciddi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca çok ciddi tansiyon düşüklüğünde şok ve felç gibi sorunlar açığa çıkabilir.


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Çeşitleri

Ortostatik Hipotansiyon

Devamlı tansiyon düşüklüğünden şikayet eden kişiler de otururken, kalkarken ya da uzanır durumdayken baygınlık ve sersemlik hissi yaşanabilir. Bu tür durumlarda renk solukluğu ve mide bulantısı da yaşanabilir. Bu tansiyon türü ”Ortostatik Hipotansiyon” olarak tanımlanır.

Nörojenik Hipotansiyon

Ostostatik hipotansiyon ile hemen hemen aynı belirtiler görülür. Korkmak, uzun süre ayakta kalmak ya da üzüntü gibi durumlarda açığa çıkan tansiyon düşüklüğü ” Nörolojik hipotansiyon” olarak tanımlanır.


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedenleri

Düşük tansiyona sıcak hava, stres, ya da uzun süre aç kalmak gibi etkenlerin yanı sıra, uzun saatler boyunca yatmak da geçici olarak tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Tansiyon düşüklüğü sersemlik hissine yol açıyorsa bu durum kullanılan ilaçlara ve susuz kalmaya bağlı olarak gerçekleşebilir.

  • Vücudun susuz kalması (az su içme, aşırı spor yapmak, sıcak çarpması ve ishal)
  • Yeterli beslenmeme
  • Hamilelik
  • Kullanılan bazı ilaçlar ( Tansiyon, kalp, antidepresan ve idrar söktürücü ilaçlar)
  • Stres, kaygı ve korku
  • Hormonal bozukluklar (diyabet, tiroid ve adrenal yetmezliği)
  • Kalp hastalıkları ( kalp kapakçığı problemi, kan damarı genişlemesi, kalp yetmezliği)
  • Kansızlık
  • Merkezi sinir sistemi hastalıkları ( Parkinson)
  • Ciddi enfeksiyonlar
  • Kanama ve kan kaybı yaşamak
  • Karaciğer hastalığı
  • Yeme bozukluğu

Bu yazılarımız ilginizi çekebilir:

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Kimlerde Görülür?

Tansiyon düşüklüğü her yaş grubu kişinin etkilenebileceği bir sorundur. Fakat belli bir yaş aralığında düşük tansiyona daha sık rastlanır. Tansiyon ilacı kullananlar, kalp rahatsızlığı olanlar, Parkinson hastaları da düşük tansiyondan ciddi anlamda etkilenebilir.


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Tedavisi

Düşük tansiyonun tedavisi tansiyona yol açan etkene göre değişebilir. Tansiyon kan kaybı nedeniyle ortaya çıkmışsa kaybedilen kanın yerine koyulması sorunu çözecektir. Sıvı alımını arttırarak, tuz alımı, dengeli beslenme ve tansiyon çıkaran ilaçların kullanımı gibi de tedavi yöntemleri vardır. Ayrıca düşük tansiyona iyi gelen yiyecekler ile de tansiyon kontrol altına alınabilir.


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Ne İyi Gelir?

Düşük tansiyonda düzenli sıvı tüketimi oldukça önemlidir. Damar içinde bulunan boşlukta su azalmasının kan basıncının da düşmesine neden olduğu için günde en az 6 bardak su içiliyor olması gerekmektedir. Tansiyon düşüklüğünde normal seviyelerin sağlanabilmesi aşamasında sodyum takviyesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sodyum alımı düşük tansiyon için en faydalı olan takviyedir diyebiliriz. Bunun tuzlu su ya da tuzlu ayran içerek sağlanabileceği gibi şekerli su ile de aynı miktarda sodyum takviyesi yapılmış olacaktır.

Düşük tansiyon için bir başka öneride B12 ile folik asit içeriği bakımından zengin yiyeceklerin tüketiliyor olmasıdır. Bahsedilen vitaminlerin en fazla süt ürünleri, yumurta ve et ürünlerinde bulunduğu bilinmekte olup düzenli olarak bu besinlerin alınmasına özen gösterildiğinde genel anlamda tansiyon düşüklüğüne iyi geleceği söylenmektedir.

İbrahim Saraçoğlu’nun da altını çizerek belirttiği magnezyum içerikli besinlerin tüketildiğinde de düşük tansiyonun yükseldiği gözlenmektedir. Magnezyum, fesleğen gibi yeşil yapraklı sebzelerde, soya fasulyesinde ve badem, kaju gibi kuru yemişlerde bolca mevcuttur. Ayrıca C vitamini yönünden zengin meyvelerinde tansiyon düşüklüğü üzerinde yükseltici etkisi bulunduğu unutulmamalıdır.


Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun Düşük Tansiyon İçin Önerileri

Biyoteknoloji ve mikrobiyoloji uzmanı olan akademisyen Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, düşük tansiyonun dengelenebilmesi için birkaç değer yükseltilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Aşağıda verilen tarifler, düşük tansiyon için iyi geleceğini katıldığı birçok televizyon programında da dile getiren Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun önerileridir ve dikkate alınmasından fayda sağlanacağı düşünülmektedir.

Kereviz: Düşük tansiyon sorunu yaşayan kişilerin kereviz tüketimine özen gösterdikleri takdirde çok kısa sürede değerlerinde yükselme olduğu görülecektir. İster yemeği yapılarak, ister salatası yapılarak ister kaynatılıp suyu içilerek tüketilebilir. Sayın İbrahim Saraçoğlu özellikle orta boy bir kerevizin ince ince doğrandıktan sonra 2,5 su bardağı suda 5 dk kaynatılıp dinlendirilerek gün içerisinde tüketilmesinin düşük tansiyon için çok faydalı olduğunu söylemektedir.

Zencefil: İçeriğinde bulunan çok güçlü antioksidanlar ve bazı yararlı bileşikler sayesinde tüketildiği zaman kan dolaşımını hızlandırır ve kan basıncını yükselterek tansiyonda 1-2 değer yükselme gözlenmesine sebebiyet verir. Bunun için 2 çay kaşığı kadar rendelenmiş zencefil, 1 su bardağı kaynar su ile 10 dk dinlendirdikten sonra süzülüp çay şeklinde içilebilir.

Kahve: Kafein içermesinden dolayı kan basıncı üzerinde yükseltici etkiye sahip olan kahvenin aşırıya kaçmadan günde bir kere özelikle kahvaltılardan sonra içilmesinin de düşük tansiyona iyi geldiği söylenmektedir.

Üzüm: Düşük tansiyona iyi gelen mucize meyve olarak adlandırılan üzüm de İbrahim Saraçoğlu önerileri arasında yer almaktadır. Günde ortalama 30 tane üzüm yenilmesinin tansiyon üzerinde iyi bir etki oluşturduğu, bunun yerine 10-15 adet kul üzümü ve ya 3-4 tane badem yenilerek de aynı etkinin sağlanması mümkündür.

Tansiyon düşüklüğünün asıl nedeni sinir ve strese bağlı faktörlerden kaynaklanıyorsa; Biberiye çayı, melisa (oğul otu) çayı, biraz bal karıştırılarak içilen havuç suyu tansiyonun birkaç değer yükselerek dengelenmesine ve hastanın kendisini rahatlatarak iyi hissetmesine neden olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu