Kanser

Kanser: Ailesel, Kalıtsal ve Sporadik

Kanser hastalığı için en çok karmaşa yaratan konulardan biriside kanserin kalıtsal bir hastalık olarak görülmesidir.

Önemle vurgulamak gerekir ki “kanser, hücresel seviyede genetik bir hastalıktır”. Vücudumuzun normal fonksiyonlarını yerine getirmesinden sorumlu genlerde meydana gelen hasarların birikmesi sonucu hücrelerimiz kontrolsüz olarak çoğalmaya başlar ve yavru hücrelere bu bozuk genleri aktarırlar. Ancak bu tüm kanserlerin kalıtsal bir hastalık olduğunu göstermez.

İnsanın gen haritasının çıkartılmasıyla birlikte yapılan araştırmalarda kanserin oluşumuna neden olan hasarların (mutasyonların) çoğunun vücut hücrelerinde meydana geldiği bulunmuştur. Yani, bu hasarlar kalıtım yoluyla yavru döllere geçmez. Ancak az da olsa üreme hücrelerinde meydana gelen mutasyonlar yavru döllere geçer ve kanser riskini artırıcı yönde etki yapar.

Kanserleri genetik açıdan inceleyecek olursak 3 ana gruba ayırırız

  1. Sporadik kanserlerKanser DNA
  2. Ailesel Kanserler
  3. Kalıtsal kanserler

1.Sporadik Kanserler

Sporadik kanserler çevre etkisiyle ortaya çıkar ve tüm kanserlerin yaklaşık olarak yüzde 80’ini oluştururlar. Bir başka deyişle, zamanla biriken DNA hasarları sonucu meydana gelen kanserlerdir. Sporadik kanserlerin özelliklerine bakacak olursak hastalığın belirli yaşlarda ortaya çıktığını görürüz. Yapılan genetik testlerde kalıtsal bir mutasyon bulunma ihtimali oldukça düşüktür. Kanserli bireyin ailesinde birden fazla kanser vakası görülse bile, bu kalıtım yoluyla geçişin meydana geldiğini göstermemektedir. Günümüzde sporadik kanserlerin yaşam tarzı değişiklikleriyle büyük ölçüde önleyebildiğimizi biliyoruz.

2.Ailesel Kanserler

Kalıtsal kanserler ile sıklıkla karıştırılmakta olup, temelinde yatan nedenler farklıdır. Ailedeki bireylerde aynı kanser türünün sıklıkla görülmesidir.

Örneğin, bir bireyin ailesinde meme kanserleri görülmekte ancak bireyde herhangi bir şekilde meme kanseri yakalanma riskini artıran “kalıtım yoluyla aktarılan gen bozuklukları” yapılan testler sonucu bulunmadığını varsayalım. Bu birey eğer kansere yakalanır ise ailesel kanserler kategorisinde değerlendirilir. Kişinin genel genetik yapısı, yaşadığı çevre ve yaşam tarzı kansere yakalanma riskini belirler. Kalıtsal kanser sendromları bu tip kanserlerde görülmemektedir. Genellikle orta yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Epigenetik (genler üstü kalıtım) adı verilen mekanizmaların bu tip kanserlerde etkili olduğu düşünülmektedir. Çevre etkisi ve genetik yatkınlık bu kanserlerin oluşumunda rol oynar. Ailesel kanserlerin görülme oranı yüzde 10-15 arasındadır.

3.Kalıtsal Kanser

Belirli genlerde meydana gelen hasarların (mutasyonların) kalıtım yoluyla geçiş yapması sonucu yavru döllerde spesifik kanser tiplerinin ortaya çıkar. Sporadik kanserlerden daha erken yaşlarda görülür. Bu tip kanserler nadir görülür ve genellikle multifokal özellik gösterir. Bir başka deyişle, aynı organda farklı tip kanser hücrelerine rastlanır. Hasarlı genleri taşıyan kişilerin birinci dereceden yakınlarının aynı hasara sahip olma riski yüzde 50’dir. Kalıtsal kanserlerin görülme oranı yüzde 5-10’dur.

Kanserde ‘’genetik’’ kavramı son yıllarda önem kazanmaya başlayan bir konudur. Her geçen gün kanserde etkili olan genler keşfedilmekte ve kanserin erken teşhisine yönelik testler geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Kanserin genetik yapısını anlamamız, kanserin ortaya çıkış nedenini hedef alan gen tedavisinin geliştirilmesine olanak sağlayacaktır.

Bu yazılarımız ilginizi çekebilir: 


Kaynak:

1. Anderson, D. E. (1992), Familial versus sporadic breast cancer. Cancer, 70: 1740–1746
2. Hodgson, Shirley. “Mechanisms of Inherited Cancer Susceptibility .” Journal of Zhejiang University. Science. B 9.1 (2008): 1–4. PMC

https://www.drozdogan.com/ailesel-kalitsal-ve-sporadik-kanserde-siklikla-karistirilan-kavramlar/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu