Dr. Bilge Azgın: İlâhi Çiçeğin Bilgeliği

Öğrenmenin Yol’u ve nihai amacı kaybolmuş kalbi aramaktır!” demiş Mencius bir keresinde.

Ancak kaybolmuş kalbi nasıl bulacağımızı hiçbir okul müfredatı göstermemiş.

Çiçek açan bitkiler gördüm.

Peş peşe sayamayacağım kadar her renkte açan çiçekler…

Beyaz, mor, mavi, kırmızı, pembe, sarı…

Gözümün alabildiğince filizlenip baharı getiren çiçekler…

Evrene sızan bütün renklere gebe kalıp doğuran çiçekler!

Neden çiçekleri görüp duruyorum?

Hiç daha önce görmediğim renklerdeki çiçekleri peş peşe görüp duruyorum!

Bana “çiçeklerin nasıl açtığını anlarsan o zaman insan kalbinin iç dinamiklerini de anlarsın” dediler. “Çiçekler koşulsuz sevgiyi ve onun ifadesini anlatır” diye ısrar ettiler.

Çiçek ömrünün sonuna kadar doğaya bütünlük halinde cevap verir.

Yılın belli bir döneminde muhteşem güzelliğini ve sevgisini dünyaya saçar.

Çiçekler her zaman ışığa doğru açar!

Işık sevgidir. Sevgi de ışık.

İnsanlar da ölene kadar çiçek açıp kaparlar.

Ancak koca ömrün çok kısa anlarında çiçek açarlar.

Hatta bazen hiç açmazlar!

Kapalı ve korumada kalınca Işık insana ulaşmaz!

Hastalanır kalır. Bir ölüm, bir de korku yanına kala kalır.

Çiçekler gibi insanın esas gıdası da ışıktır.

Korkular ve kederler kalbe mühür vurunca

İçteki ilâhi çiçeği bulup koklayamaz insan!

O dünyalarda doğmaz Gülistan!

Şeyh Saadi Şirazi’nin dediği gibi

“Bir deste gül ne işe yarar? Gül, ancak beş altı gün yaşar.

Bu Gülistan solmak bilmez, daima ter-u taze durur, solmak bilmez”

Ruhun sonsuz bakir bahçesidir Gülistan!

Çürümekten muaf en zerafetli bestesidir!

Cennet ağaçlarının doğup büyüdüğü

Her insanın kendi kaynağını görüp hatırladığı yuvasıdır Gülistan!

“Niye açan çiçekleri görüp duruyorum” diye kendi kendine boşuna sorup durma.

“Gül’ün çünküsü yoktur! Gül çiçek açar çünkü çiçek açar!

Kendi kendine dair ilgi göstermez! Ben görüldüm mü diye sormaz!”

Kalb ancak Zihnin tahakkümünden sıyrılabilirse Gül’e benzeyebilir!

İnsanı-ı kâmil o zaman ilâhi bilgeliğe doğru açılıp

Evrensel bütünlüğün zerafetini soluyup içine çekebilir!

Saniyelik de olsa her tanıdığım insanın çiçek açarak göklere yükseldiklerini gördüm!

‘Kadınlar çiçektir’ klişesi yanlış olmasa da eksiktir…

Her insan açılmayı bekleyen birer çiçektir!


Bilge Azgın Kimdir?

Dr Bilge Azgın
Bilge Azgın 1980 yılında Lefkoşa, Kıbrıs’ta doğdu. Lise öğrenimini Türk Marif Koleji’nde gördü ve ardından lisans eğitimini Louisiana Devlet Üniversitesi’nde tarih, felsefe ve siyaset bilimleri dallarında tamamladı.
2003-2005 yılları arasında ise Portland Devlet Üniversitesi’nde Siyaset Bilimleri Bölümü’nde Yüksek Lisansı tamamladı. Ardından Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ve Kıbrıs Universitesi’nde dersler verdi. Siyaseten hep aktif oldu ve farklı gazetelerde makaleler yazdı.

Akademik kariyerine Manchester Universitesi’nde devam etti. Doktora çalışmalarında demokrasi ve demokratikleşme teorileri üzerine yoğunlaştı. Eylül 2013’ten itibaren Yakın Doğu Universitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.

Yaşamı boyunca Bilge Azgın siyasi ve sosyal konularda aktif rol oynarken çok farklı konularda makaleler yazmaya devam etti. Doktora sonrası dönemde dönüşümsel öğrenim, bilinç farkındalık açılımları ve kişisel büyüme üzerine de yoğunlaşmaktadır.

Başa dön tuşu